ŞİFRELERİMİZİ ÇÖZMEKLE KALMIYOR, ŞİFRELERİMİZİ KENDİMİZ YAZIYORUZ!

 ‘’ Gezegenler durup dururken kazık atmazlar. ‘’  ERKAN KAHRAMAN

 

Herkesin tanıdığı benimde uzun  zamandır yakinen birlikte çalıştığım  Erkan  Bey,  hayatıma bir dokundu pir dokundu. Kendisi , Uluslararası Coaching hocam olması ile birlikte , sizlerin karşısına destekleriyle Sosyal Medya aracılığı ile gelmemin baş mimarıdır. Sizlerin şahsında çok teşekkür ederim kendisine. Onun deyimiyle bende olan enerjiyi sizlerle paylaşmam gerektiği konusunda iyice eğitildim, hala eğitiliyorum. Uzun ince bir yoldayım anlayacağınız.  Şifrelerimizi çözelim derken,  benim amacım kendi şifremizin yanı sıra,  şirketimizin de şifresini çözerek birlikte nasıl harmanlayabiliriz ve bu harmanımızı nasıl diğer kuşaklara aktarabilirizdi. Onların hazırlanmasında da Astroloji’den nasıl yardım alabilirizdi.

Fakat Astrolojiyi tanımlamadan , tanıtmadan işe girişmek bizi bir yerlere götüremeyeceğini, karşıdan alacağınız/mız bilgilerin havada kalacağına kanaat getirerek çok keyifli bir söyleşi yaptık Erkan Bey ile.  Astrolojiyi Erkan Bey’in cümleleriyle tanıyıp, daha sonra işimizde nerelerde, nasıl kullanabilirizi sizlerin gözleri önüne sermek istedim.

Çok eğlenceli, heyecanlı ve bir o kadar da şaşırtıcı bilgiler edindim. Okurken hep sizleri hayal ettim. Ve aynı heyecanı duyacağınızı düşündüm. Hepsi birer kadim bilgi  kendi ifadesiyle.  Sizlerden, bizlerden, çocuklarımızdan, doğmamış çocuklarımızdan, kuşak devirlerinden derken biraz uzun olduğundan ve hiçbir şeyi atlamak istemediğimden hepsini yayımlamak arzusundayım. Enerjisi oldukça yüksek olan Erkan Bey’i  zevkle saatlerce anlatırdım.  Fakat söyleşiye yer kalmayacağından , hemen geçelim ne dersiniz? Kendisine www.erkankahraman.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Keyif almanız dileklerimle,

Sevgilerimle,

Mine Şen

 

MİNE ŞEN:  Erkan Bey, geçmişte büyücülük ve falcılıkla suçlanan astroloji , günümüzde değişen enerjilerle birlikte  hayatımızın iyice içine girdi. Bunda sizin  içinde bulunduğunuz medya – sosyal medya yardımıyla ilgi bayağı da büyük. Gündemimizin bu kadar içinde olan astrolojiyi siz nasıl tanımlarsınız?

ERKAN KAHRAMAN: Moda olan bir ilim haline geldi, bilim kısmından biraz uzaklaştık sanırım. Diğer meslektaşlarım hakkında yorum yapmak istemem tabi. Biraz modanın insanlar içerisindeki iç yansıması olarak gelişen bir meslek haline geldi. Ve birazda günü ve geceyi tamamlamak, aynı zamanda tanımlamak ve biraz da insanları negatife itmek , pozitife çekmek gibi duygu halleri arasındaki transferi yapmak için oluşturulmuş bir ilim gibi gelişti. Bence anlamından ve amacından biraz saptı.

Astroloji çok kadim bir bilgi. Mısırlardaki güneş takviminden , Sümerlerdeki ay takvimine kadar tutun; dinlerde, mezheplerde, inanışlarda, kültürlerde insanlara hayat tarzını benimseten ve hayat tarzlarına  yön veren bir sanat ve ilimdi.

Ama günümüze geldiğimizde , son yaşanan siyasi olaylar, ekonomik gelişmeler,  insanların  enerji geçişleri ve enerji değişimlerinden kaynaklanan mutsuzluklarından  dolayı hap gibi alınan bir bilgiye döndü. Ve kişi sadece o dönemdeki , o andaki olayı çözmek için astrolojiyi kullanır hale geldi.

MİNE ŞEN: Son cümlelerinizle kendimi kötü hissettim sanırım. Ben de hemen hemen her gün günlük burcumu okuyorum. Önce piyasa  yorumları sonra da burcum geliyor. O zaman biraz daha açalım. Bir Astrolog olarak ,sizce  astroloji’ye nasıl davranmalıyız?

ERKAN KAHRAMAN: Ben kendimi bir Astrolog olarak nitelendirmiyorum. Ben bir Astroloji Danışmanıyım. Diğer arkadaşlarım adına da müşterek konuşabilirim bu hususta. Artık bilgileri gezegen geçişlerinden çıkartıp biraz daha spiritüel anlamlar katmaya başladık. Mesela; Uranüs- Plüto karesi şunu yapar, Satürn- Güneş karşıtlığı var onun etkisi de budur…  Fakat birde bunların bizim hayatımızda deneyimlediğimiz kısımları var. Bilgi bir yerdedir ve akar;  herkese de aynı şekilde uymaz. Bilgiyi farklı kılan , kişilerin deneyimleri ve tecrübeleridir. Ve bu tecrübeler astroloji’nin diğer yanlarının/ kollarının daha belirgin ortaya çıkmasını sağlar.

Genelde yazılarımda şu perspektif vardır. Gökyüzündeki negatif bir açıyı nasıl tolere edebiliriz? Nasıl bunu hayatımızın içinde güzel bir şekilde devinime geçirebiliriz? Neler yapıp bun negatif döngülerden kurtulabiliriz? Neler yapıp da içine girebiliriz? Bu bilgiler üzerinden gidiyorum. Yoksa internet üzerinde bir sürü site size yardımcı oluyor, istediğiniz açıyı yazın ne olduğunu söylüyor size. Önemli olan bunlarla alakalı korunmayı ve enerjilerini kullanmayı bilmek.

Astroloji severler arttı, bu da benim çok hoşuma gidiyor. Her zaman söylüyorum Mine Hanım, günlük yorumlara ben pek rağbet etmem. Bir ay bile ışık olarak 2,5 günlük bir sefer yapıyorsa , gökyüzünün her dakika değişmesi çok mümkün değil. Fakat haritada özel bir açı vardır, kişinin bireysel haritasında herkes rutin bir hayat yaşarken o tavan/ taban bir enerji yaşayabilir.

Çok fazla eğitimler açıldı. Meraklı olan gençler, hanımlar gidiyorlar. İlk önce kendilerine, çocuklarına ve sonra eşlerine bakıyorlar. Çocuklarımın hayatı nasıl olacak? Eşimin işleri nasıl olacak?

Astroloji böyle bir şey değil!!! Astrolojiyi  öğrenirken ilk felsefe ” ben genele nasıl faydalı olurum?”,  ” Genel enerjiyi nasıl tanımlarım?”, ” Bu enerjiyi nasıl hayatımın içerisinde rahat ve konforlu kullanabilirim” , ” Astroloji ile nasıl kendimi kaybetmeden entegre yaşayabilirim.”  Bunları öğrenmek ve sindirmek  gerekiyor. Ben bile haritama en son teferruatlı bir sene önce bakmışımdır. Neler gördüm geçirdim hatırlamasam bile , gökyüzünün o kadar net ve keskin geçişleri var ki , bazı şeyleri size bir şekilde dan diye hatırlatıyor.

MİNE ŞEN:  Biraz kulağınıza çalınmışsa astroloji, başımıza bir şey geldiğinde ” acaba gökyüzünde bir durum mu var?” diye kendimize soruyoruz . Yani ben size soruyorum.

ERKAN KAHRAMAN: (Gülüyor … Erkan Bey .. nedense??En moda olan Astroloji fenomeni Merkür’ün  geri gitmesi.  Astrologlar Merkür’ün geri gidişini; öldük, bittik, kül olduk gibi yorumluyorlar. Eşyalar bozulacak, iletişim kötü hale gelecek , eskiler, eski aşklar geri gelecek falan.

Merkür, tamamiyle kişinin geçmiş ile hiçbir bağlantısının kalmaması için yolunu temizleyen , yılda üç kere geri giden, gölgesiyle, algısıyla bence hemen hemen kırk beş günlük bir dönem. Yani bir yıla baktığınızda yüz otuzbeş günü alıyor. Asıl net ve rijit günleri var.

MİNE ŞEN: (bana göre çokmuş…)

ERKAN KAHRAMAN: O sert günler de size kötü bir şey yapmıyor. Diyor ki ‘ oğlum/kızım sen bunu yarım bıraktın , gel bu dönemde sen yarım kalan işini hallet”.  Sen iyi isen, gerekli her şeyi yapmışsan Merkür sana dokunmaz bile . Bilakis senin yolunu açar. Türkçesi; Gezegenler durup dururken kazık atmazlar. Senin neren yumuşaksa o bölgeyi sağlamlaştırmak için bu geçişlerde özel dersler verir. Mesela, negatif ve olumsuzlukların evveliyatı var ve de tedavi için hiç dokunulmamış ise  geçişlerde olumsuz nihayetleniyor.

Ez cümle;

Gezegenlerden korkmamak lazım. Astroloji bizden çok uzakta değil;  hayatımızın içinde. Dünyaya  geliş anımızdan, hayatımıza devam ettiğimiz süre boyunca  içimizde ötekileştirmemiz ve hap gibi almamamız gerekiyor. Hayat tarzı haline getirmek; bir ilim,  bazı zamanlarda bir bilim olarak bilmemiz yeterli. Mümkün olduğunca gezegen geçişlerinde ne yapmamız gerektiğini bilirsek , şuurlu bir şekilde hayatımızda optimist yanları yaratabiliriz.

MİNE ŞEN: Bu geniş tanımlamadan Astroloji’nin insan hayatına katma değer yaratabileceğini anlıyoruz. Finansal açıdan şirket sahiplerinin çoğunun sizlere danıştığını biliyorum. Ekonomi ve siyasi gelişmeler sıcak gündemimizde. Gerçi bununla yaşamayı öğrendiler, yoğruldular. Birde işin içinde teknoloji var. Onlarla da savaşıyor bir çoğu. Daha en başından şirketin açılış tarihi , zamanı sizin için bir donedir değil mi Astroloji açısından?

ERKAN KAHRAMAN: Tabi ki. Astrolojinin bir çok kolu var.

  • Psikolojik Astroloji

  • Sağlık Astrolojisi

  • Finansal Astroloji olarak birkaç koldan bazıları.

Bir şirketin kuruluşu , şirketin kurulduğu andaki gökyüzü enerjisi aslında o şirketin akıbeti hakkında epey bir done veriyor. Fakat şirketin haritasına ve devam haritasına da bakıyoruz.  Şirketin doğduğu andaki haritasına Natal, devam eden haritasına da Transit Harita diyoruz. (bireylerde olduğu gibi) Natal dönem haritasında şirketin akıbeti belli oluyor. Fakat benim önerim şirket sahiplerinin de kendi haritalarına vakıf olmalarıdır. Şirketin gökyüzü geçişi çok müsait olabilir , gelecek vaat eden bir şirket olabilir , konforlu bir şirket olabilir ya da açıldığı an , bu şirketin sonucu çok bellidir, batacaktır, iflas edecektir, en iyi şartlarda zorlu bir periyottan geçecektir. Ama kişi kendi haritasını ,işe bakış açısını , karakterini , ruhunu bireysel anlamda kendi keşfeder ise ; bunu bir aile şirketi olduğunu da varsayarsak ( siz sormadan ben söyleyeyim Mine Hanım) babadan – oğula bir hilafet gibi , kardeş ortaklı ya da ayrı kan bağı ortaklı ve onlardan da kuşaklara devir söz konusu ise ; natal’da kişinin kendi haritası ve kurumun natal haritası ile başta oluşan ne kuramsal ne de kavramsal kargaşa yaşamazlar.

MİNE ŞEN: Şimdi biliyorum bir çoğunun içinden ” babamızın zamanında bu var mıydı?  Onlar nasıl yaptı, nasıl süre geldi bugüne kadar? İcat çıkartma Mine Hanım  diyorlar. E biraz haklılar da ( müşteri daima haklıdır ilkesi devam yani.) Sizle bizim yani Finansçı ile Astroloji beraberliğimiz onlara da bana da neler kazandıracak? Yani kendimi de bu arada sokuşturuyorum ama…

ERKAN KAHRAMAN: Tabi isim veremiyorum ama eski köklü kuruluşlar, hatta 4. Kuşaklara geçmiş olan nadir şirketlerde eskiden böyle bir kavram yoktu. Haklılar. Fakat şirketin ruhu ile kişiler o kadar güzel örtüştü ki ve bir şekilde sonradan gelen kuşaklar buna öyle bir uyum sağladı ki Ekonomi ruhu ile Astroloji ruhu fark edilmeden harmanlanmış oldu. Bazen haritaya bakmaksızın kişiler o kadar kendilerini bilir,  o kadar kendi finans ruhlarını tanırlar ki zaten bu kişiler ve bağlı bulundukları şirketler sendelemezler. Arada ufak- tefek çakıl taşları olabilir o da genel enerjidir atlatır ve geçerler.  Astroloji’nin bir kolu olan Finans Danışmanlığı sizlerin işini çok kolaylaştırıyor Mine Hanım. En azından sizin sektörde şöyle bir şey var; bir yatırım var, işletilecek bir kurum var, para var . Kişi (patron diyelim buna) tamamıyla üzerindeki mesuliyeti sizin üzerinize pas ederek , sizin onu bir şeklide kurtarıp dünyayı tekrardan yaratmanızı bekliyorlar. Yok böyle bir şey!!! Kişi (patron) kendi haritasını bilir ise, size yükleyeceği anlamları bilir, aynı zamanda size destek vererek sizin de daha motive çalışmanızı sağlar. Sizin sektörde Mine hanım, en önemli problem motivasyon düşüklüğü. Çünkü kişi size bütün negatif enerjisini , bütün beklentisini, bütün hırsını,  bütün duygularını size yüklüyor. Bunu unutuyorlar; kin, öfke, nefret, hırs, kibirlilik bizim doğuştan edindiğimiz şeyler değil. Biz bunları sonradan öğreniyoruz. Sonradan öğrendiği ve bence ilkel olan , insani nüveye uymayan bu negatif  duygular ve edinişlerle sizden iş isteniliyor ve müspet sonuç bekleniliyor. İşte Astroloji burada , bilinçli olan kişiye parasını , kurumunu , finansal düzenini rahat sağlama ve rahat bakma olanağı tanır. Gezegen  ve enerji geçişlerini iyi bilirlerse ve siz de onlarla birlikte iyi bilirseniz zararı sizin deyiminizle minimalize edip, çok düşmeden yola devam edebilirsiniz. Enerjinin size olumlu geçiş zamanlarında da harikalar yaratabilirsiniz.

MİNE ŞEN: Bu tip vakaları her zaman yaşamıyoruz tabi, ama ekonominin kısır ve kriz dönemlerinde maalesef arada da olsa başımıza geliyor. Duygularımıza tercüman oldunuz , teşekkür ederim. Peki tüm bunları yaparsak ve son kuşağı da içine alırsak …

ERKAN KAHRAMAN: Çocuklarında da bu bilgi küçük yaşta aşılanmalı. Biz yapı gereği bence Ata erkil bir toplumuz. Çok üzülerek söylüyorum ki , hanımlara daha çok formal işler veriliyor aile şirketlerinde. Daha çok güç mercii olan erkekler.

MİNE ŞEN: Ya da hiç verilmiyor!

ERKAN KAHRAMAN: Evet hiç verilmiyor. Aslında en üst düzeydeki enerji Dişil Enerjidir. Matematik zekası olsun , sosyal zekası olsun , prezantable özelliği ile kadınlar bu yönlerde daha çok gelişkin. Tavsiyelerimden bir tanesi de en azından dışarıdan ya da içlerinden sağ kol dediğimiz departmanlarında kadın figürünü kullanmaları . Dengelemek ve dengelenmek açısından. Ata erkil olarak devam ediyor isek, çocuklarımızın üzerindeki yükü azaltmakta fayda var. İş tanımlamalarını daha işe geçmeden onun yapabilitisini bilmemiz gerekiyor. Bununda farkındalığı Astroloji’den geçiyor. Çocuğun haritasını tanıyorsunuz , dünyaya geliş enerjisini biliyorsunuz o zaman geriye sizin edindiğiniz farkındalıklarla bir Lider yetiştirmek kalıyor. Fakat çocuğun nüvesinde yoksa da zorlamamak gerekir. Şimdi ressam olan bir çocuğu nasıl zorla finansçı yapabilirsiniz? Ya da tam tersi finansçı olup, ayakları yere basan bir çocuğu nasıl heykel traş yapabilirsiniz?. Çocuğun nüvesinde yoksa yoktur. Eğer ki şirketin sahibi baba/anne  bu bilinçte ise; çocuğuna bir anlam yüklemeden , o açıyı- boşluğu bir kayıp olarak değil de zamanında birbirlerini yıpratmadan ,yerine farklı bir şey ya da farklı bir durum koyarak kurtarabilirler.  Ama tuttururlarsa oğlumdan / kızımdan başka kimse gelemez, o zaman ne Astroloji ne Finans hiçbir şey yapamaz. O şirkette batmaya eninde sonunda mahkumdur. Bu kişiler sadece paraya odaklıdır, kendi zihinsel ve iş hayat kalitelerini bilmeden yola devam ederler.

MİNE ŞEN: Elimizde anne ve babanın haritaları var, çocuklarının da var; geliyorlar  sizden destek almak için. O zaman ilk Astrolojinin psikolojik kolunu konuşturuyorsunuz herhalde? Bir de çocuk astrolojik açıdan uygun değilmiş mesela devir almaya. Oluyordur böyle durumlar değil mi?

ERKAN KAHRAMAN: Olmaz mı oluyor tabi. O zamanda bu çocuğun yeteneği ne ise ona göre iş imkanı sağlamalarını öneriyorum. Çocuk da mutlu ailelerde mutlu. Çocuk kendi yeteneklerini sergileme ortamı bulurken hem de ailesinin desteğiyle para da kazanıyor oluyor. Biz buna empat aile diyoruz. Çok önemli. Tabi bu da Psikolojik ve Mesleki Astrolojiye giriyor. Bakın doğum anında bahsettiğimiz natal enerjide çocuğa üflenmiş bir enerji vardır. Onunla gelir dünyaya. Çocuk ne çok altında ne de çok üstünde kalabiliyor.

Eğer ki anne ve baba çocuk doğmadan evvel kendi haritalarını ve potansiyel olacak olan çocuklarının doğum anı enerjilerine hazırlık yapar ise zaten bu çocuk 1-0 önde başlayacaktır hayata ve daha doğrusu bir nevi olması istedikleri hayata. İster istemez potansiyelini keşfetmiş olarak yaşamlarına devam edeceklerdir.

MİNE ŞEN: Bir dakika Erkan Be ben çok heyecanlandım şimdi. Biz doğmamış çocuğa don biçebiliyor muyuz yani? Bu çok büyük bir olay. Hadi bundan öncekileri sizler bizler bir şekilde destek vererek olabildiğince raya oturtmaya çalışırız da bundan sonra en azından istedikleri şekilde bir birey çıkabilecek mi önceden ayarlanarak? Yani doğabilecek mi? Vallahi toparlayamadım da siz anladınız.

ERKAN KAHRAMAN: Bir hamilelik periyodu varsa belirlenmiş, yada hamilelik periyodu içerisinde çocuğunun haritasına vakıf olabilecekler. Yoksa da olabilecek ve doğabilecek çocuğun haritalarından çocuk ekonomist mi olacak, güzel sanatlarla mı ilgilenecek bilebilirler. Ona göre de önlem alabilirler. Ruhsal geçişler cereyan edebilir ama önceden bazı şeyleri bilmek farklılık yaratacaktır o aileye ve çocuğa. Yapacağınız bir şeyin limitlerini bilmek çok önemlidir. O limitleriniz çerçevesinde sizden sonraki gelecek kuşağı hazırlarsınız. Çocuklar dünyaya gelirken annesini, babasını, milliyetini, dinini seçerek gelmiyorlar. Bu konularda yenik başlıyorlar. Ama ebeveyn olarak sen bilinçli bir Astroloji sever isen, sıkı takip ediyorsan , birde kuşak devir işin var ise , çocuğun doğduğu an enerjisini bilerek onu hangi alanda kullanıp değerlendirebileceğini biliyorsan adımların sıkı olacaktır. Doğru zamanda doğru atılımlarının yanı sıra ailecek geleceğe önemli bir yatırım yapmış olursunuz hem kendiniz hem de şirketiniz adına.

Astroloji hem kuşaklar arasındaki dengeyi sağlıyor hem de kuşaklar arasındaki empatiyi. Onlar empat bir ebeveyn olarak çocuklarını dünyaya getiriyorlar. O çocuklarda böyle bir aileden geldiği için ve sahipleri de bu düşüncede olduğu için, yanındaki çalışanları da mutlu oluyor. Aile şirketinde kendilerini aileden hisseder ve ona göre verimli olurlar; böylelikle de o şirket batmaz Mine hanım, en fazla sallanır. Ve çalışanları tarafından yani sizden verilen bu hizmetler kalıcılığa sebebiyet verecektir. Hem sizin isminiz hem de şirketin ismi de süreklilik bakımından kuşaktan kuşağa geçecektir.

MİNE ŞEN: Peki ne kadar sıklıkta haritalarına baktırmalılar verimlilik alabilmek için?

ERKAN KAHRAMAN: Astroloji haritalarına bir kere bakmak değil, dönem dönem destek almak buna göre potansiyel enerjileri çalıştırmak gerekiyor. Çünkü hayat her gün bize bir şeyler ilave ediyor, bir taş daha koyuyor. O yüzden değişken ve akışkan enerjilere uymak gerekiyor. İlave edilen bir taş belki  bizim 20 yıl önceki ruh halimizi yada karakterimizi törpüleyecek. Bu değişken ve akışkan enerjileri hayatımıza alıp intibak göstermek ve bu intibaktan kaynaklı da bu bilgiyi yaymak gerekiyor.

MİNE ŞEN: Son olarak da kurucular tek, ikinci kuşak kardeş ve işin başındalar, üçüncü kuşak da hazırlanıyor ve onlar da kuzen. Değişik haritalar, dağınık enerjiler olmuyor mu sizce? yani ben bu örnekte olan müşterilerimin bir kat daha zorlandıklarını görebiliyorum. Çünkü ister istemez aile büyüyor; oluşabilecek  ya da oluşan rahatsızlıklar bu dağınık enerjilerden olabilir mi?

ERKAN KAHRAMAN: Natal görüntüler az yada çok ele verecektir. Kaderi değiştiremesekde yön verebiliriz. Biliyorsunuz bizim öğretilerimizin vazgeçilmezi. Bilinçlenir ise patronlar, kardeş de olsalar, kuzen de olsalar pozitife doğru giderler. Size göre dağınık olabilir, bana göre birbirini besleyen enerjiler olabilir. Ona bakmak gerekiyor. Olumlu yöne çekebilirliği de çalışırız. Doğum haritaları nasıl olsa elimizde. Yeter ki hayatlarını egoları yönetmesin.

Sizler ve bizler o patronların en yakınları oluyoruz. Yeter ki algıları açık olsun. Sizden ve bizden iyi servis alanların farkındalıkları çoğalıyor ve yönetimleri kolay oluyor. Algıları ve bilinçleri açık olsun, edindikleri bilgileri kullansınlar , gerisinden korkmasınlar! Kuşaklar rahat devam eder ya da en azından devir yapamayacağını bilirler ve kendi yol haritalarını ona göre çizerler.

MİNE ŞEN: Çok açık yüreklilikle verdiğiniz bu bilgiler için çok teşekkür ederim. Her bir kelimesi çok kıymetli.

ERKAN KAHRAMAN : Ben teşekkür ederim.